23 Aralık 2013 Pazartesi

Hakkı Hasan Yılmaz ile Görüşmemiz

9 Aralık Pazartesi günü FB Spor Kulübü CEO’su Sayın Hakkı Hasan Yılmaz’la Şükrü Saraçoğlu Stadı’ndaki ofisinde bir çay sohbeti gerçekleştirdik.


Görüşmenin başında kulübümüzü kendisine kısaca tanıttık ve yoğun programı içerisinde bize zaman ayırdığı için kendisine teşekkür ettik. Görüşme çok keyifli, esprili ve bir o kadar da öğretici geçti, çünkü Hakkı Bey tüm içtenliğiyle sorularımızı cevapladı ve kendisini tanıttı. Eminim görüşmeye katılan diğer arkadaşlarım da bu konuda bana katılacaktır; Hakkı Bey’in kısa zamanda edindiği başarılar, yükselişler, aldığı riskler hepimiz için ilham verici oldu.

Kendisi aslında pazarlama ve satış alanlarında çeşitli görevler alarak kariyerinin hızlı ve emin adımlarını atmaya başlamış, bugüne kadar hızlı tüketim, perakendecilik, gıda, turizm, medya gibi farklı sektörlerdeki birçok kurumun genel müdürlüğünü üstlenmiş. Her bir sektörün kendi içerisinde çok farklı dinamiği var aslına bakarsınız, bu sebeple her yeni görev kendisi için sıfırdan başlamak üzerine kurulu. Neden bu kadar değişim peki diye düşündüğünüzde anlıyorsunuz ki sürekli öğrenmeyi, kendini geliştirmeyi çok seviyor. FB’deki göreviyle de 1 yıldır spor endüstrisini öğrendiğini belirtiyor Hakkı Bey. Kendisini bu noktaya getiren en önemli faktörlerden birinin şans olduğunu düşünüyor, yani aslında ona göre başarının altın kuralı doğru zamanda, doğru yerde, doğru insanlarla olma şansından ileri geliyor. Bir de okul başarısının her zaman hayat başarısını garanti etmeyeceğini belirtiyor; çünkü hayatın açık bir kitap olduğunu, hayatta ezbere, kurala yer olmadığını düşünüyor. “Ne yapmayı biliyorum, ne yapmayı seviyorum, ne yapmaya imkanım var?” sorularına vereceğimiz ortak cevabın bizi doğru kariyer tercihlerine götüreceğinin altını çiziyor.

Hakkı Bey’le biraz da Liderlik ve Strateji konuları üzerine sohbet ettik, çünkü kendisi 2000 yılından beri Koç Üniversitesi’nde MBA ve EMBA öğrencilerine bu konularda dersler veriyor. Yapmaktan en çok zevk aldığı işlerden birinin hocalık olduğunu belirtiyor. Hakkı Hasan Yılmaz’a göre iyi bir lider olabilmek için iletişim becerilerinin kuvvetli olması ve kişinin IQ’dan ziyade EQ’sunun yani duygusal zekasının yüksek olması gerekiyor. Yani iyi bir lider öncelikle farklı düşünce yapılarının olabileceğini kabul etmeli ve başka insanları anlayabilmeli. Hayran olduğumuz en büyük liderlerin bile yüzde yüz rasyonel olmadığını belirtiyor, çünkü hayatta hiçbir karar aslında rasyonel değil, her şey relatif. Bu sebeple başkaları tarafından nasıl algılandığın aslında önemli; doğru algıları yaratabilmek için de kişinin kendini ifade edebilmesi ve iyi iletişim kurabilmesi gerekli.

Hakkı Hasan Yılmaz’ın içten tavırları, bizle paylaştığı anektodları, hayatla ve başarıyla ilgili genel yargıları gösteriyor ki kendisi liderlik sıfatını layığıyla taşıyor. Kendi kişisel gelişimimizde ve kariyer seçimlerimizde bize ışık tutacağına inandığımız bu verimli ve bir o kadar keyifli sohbet için kendisine tekrardan teşekkür ederiz.  

Pelin Seyrekoğlu

27 Kasım 2013 Çarşamba

İsfendiyar Zülfikari Görüşmesinden Gözlemler...


22 kasım Cuma günü  saat:15.00 suları.. İsfendiyar Bey’in Üsküdar’daki şirketine kulüp olarak  gittik. Benim ve birkaç arkadaşım için kulüpte yapacağımız ilk görüşme olacağı için biraz heyecanlı bir durum olmadı değil. 

Şirkete geldiğimizde,  Zülfikarlar Şirketler Grubu Bilgi Sistemleri Müdürü Zafer bey bizi güzel bir misafirperverlikle karşıladı. Toplantı odasına geldiğimizde görüşmeyi ayarlayan arkadaşımız Tarkan Açıkelim, kulüp  görüşmemizin detaylarını Zafer Bey ve diğer meslektaşlarına anlatırken, bizde kendi aramızda konuşucaklarımızı ve soracağımız soruları değerlendiriyoruduk. Sonrasında İsfendiyar Bey, gayet mütevazi ve samimi bir şekilde yanımıza  geldi. 

İlk olarak görüşmemize vesile olan arkadaşımız Tarkan’ın İsfendiyar Bey’e teşekkürüyle başlayan sohbetimiz, daha sonra kendimizi tanıtarak devam etti.  Kısa bir tanışma sonrasında, İsfendiyar Bey’e sormak istediğimiz ve kendisiyle ilgili merak ettiğimiz konuları sormaya başladık. Hepimizin sorularını tek tek  samimi bir şekilde cevapladı ve birçok konuda önerilerde ve nasihatlarda bulundu. Nasıl iş hayatına başladığını, 2001 ekonomik kriziyle Zülfikarlar olarak nasıl başa çıktıklarına dair birçok konuyu anlattı. Hedefleri ve Zülfikarlar Şirketler Grubunun  gelecek yıllardaki konumu da anlatırken Fenerbahçe’deki as başkanlık görevinin içeriğini ve önemindende bahsetti. Bizim kendi hedefimiz doğrultusunda çalışmamız gerektiğinin ve profesyönel iş yaşamına buna odaklanarak başlamamızın  vurgusunu yapan İsfendiyar Bey bu yolda eğitim almamız gerektiğinin mesajınıda bize aktardı. 

Toplantı sonrası kulüp arkadaşlarımla birlikte fotoğraf çekiminden yine aynı sıcak tavırıyla bizi yolcu etti. Sonuç olarak kendisiyle tanışma fırsatı bulmak benim için gurur vericiydi, ilerde iş hayatına girdiğimde örnek alacağım insanlardan bir tanesi olacağını söylemek istiyorum. 

Halil Can Ciritci

16 Kasım 2013 Cumartesi

Yılın İlk Fasılı


Bir kulüp; kariyer üzerine kurulmuş, bu zamana kadar yaptığı işler ve başardıklarıyla kariyer adına hiçbir şüphe ve korkunun kalmamasını sağlamış. Düşünülür ki, kulübün içindeki herkes kendini tamamen kariyerine adamış, derslerini başarıyla geçmeye çalışmış, üniversiteden mezun olup üst düzey yöneticiliğe giden yolda emin adımlarla ilerleyeceği günü bekliyor; ancak bu arada eğlenmeyi fazlasıyla atlatıyor.

Şimdi öyle bir kulüp düşünün ki, her bir üyesi, kendisini üniversitedeki hayatına, üniversiteden sonraki hayatına ve aynı zamanda sosyal hayatına da adamış. Sabancı Üniversitesi “Tea Talks with CEOs” kulübü bunu kanıtlayan nadir ve en başarılı kulüplerden birisi. Artık kendi isim patentini almış ve başarılı bir marka olmuş bu kulüp 2013-2014 dönemine girişini geleneksel bir fasılla gerçekleştirdi.


Şimdi biraz fasıldan bahsedelim,

Fasıl, bu havalar nasıl hala bu kadar sıcak ve güzel dedirten bir Ekim akşamı, Caddebostan’daki Çiçek Pasajı’ndaydı.  Caddebostan’ın orta yerinde  Çiçek Pasajı mı olurmuş demeyin, biz gittik gördük, çok da güzel olabiliyormuş. İşletme o gün kapılarını sadece Tea Talks with CEOs’a açmış ve bizi bağırlarına basmışlardı.

Kadehin içindeki saf şeffaflıktaki anason beyaza dönerken çalan eğlenceli müzikleriyle bizi yerimizden kaldıran fasıl ekibinin bu hareketi sebebiyle muhteşem mezeleri ve güzelim yemekleri tamamen bitirememiş olmamız o yemeklerin güzelliğini asla gölgelememeli bizce. Bir Trakya havasından, Efelenen Zeybeklere, oradan eskilere ve yenilere uzanan güzel müziklerle ettiğimiz danslar, durduğumuz zeybekler eğlencemizin anlatabileceğimiz sadece bir kısmıydı.

Adettendir, bir ortama rakı girdi mi o rakı sadece oradakilerle içilmez, bir zamanlar bizimle o masada oturmuş herkesin şerefine kaldırılır ve çınlar beyaz buzlu bardaklar. O sebeptendir ki, o sırada bizimle olmayan eski yönetim kurulumuzdan, eski gezilerimizden, o güzel günlerin güzel hatıralarından, komik enstantenelerinden bahsettik uzunca bir süre. Bu sırada bizi ziyarete gelen yeni mezun eski yönetim kurulumuz da kulüpte kurulmuş o güzel dostlukların ileriki hayatlarımızda da bizimle birlikte olacağını çok güzel gösterdi.

Gecenin sonunda düne, bugüne ve yarına kaldırdık yeniden kadehlerimizi ve yeniden yapacağımız çok daha güzel ve eğlenceli görüşmeleri, gezileri ve akşam eğlencelerimizi beklemeye başladık.


Umarız bir dahaki eğlencemizde aramızda gelemeyenleri de görebiliriz...

Deniz Görcaner