9 Nisan günü B/S/H Türkiye İcra Kurulu Üyesi Ronald
Grünberg’le görüştük. Binaya girer girmez bizi güzel, büyük, kırmızı
tonlara bürünmüş balıklar karşıladı. Ronald Bey’in bu balıkları ne kadar çok
sevdiğini, onun balıklara bakışlarından anlamamınız zaten mümkün değil :)
Toplantı
salonunda bizi görünce ‘‘Gördüm ki kimlerle görüşmüşsünüz, beni niye
seçtiğinizi anlayamadım’’ diyerek gülümsedi ve sanki bunun cevabını gerçekten merak
ediyor gibiydi. Oysa bizce cevap gayet açık. Alçak gönüllülüğüyle, samimi
cevaplarıyla ve sohbet boyunca yüzünden hiç eksik olmayan gülümsemesiyle
hepimizi fazlasıyla etkileyen bir lider oldu. Sadece lider de değil, aynı
zamanda takım ruhuna inanan iyi bir takım arkadaşı. Yelken yapmayı da bu yüzden
tavsiye ediyor.
Ronald Grunberg, Lozan Hukuk Fakültesi mezunu. Hep
avukat olmak isteyen bir gencin sonrasında babasının ‘‘yaşlandım artık çabuk
dön’’ demesiyle babasına yardım etmek için işe koyulan ve işe en alt kademeden
başlayan biri. ‘‘Şirketi en alttan öğrenmelisiniz ki, nasıl ne yapacağınızı bilin.
Hakikaten en altan başlamak lazım.’’ diyor.
Türkiye’nin şeffaflık sorunsalına, eğitim sistemi
problemine biraz puslu gözlerle bakarak, ‘‘Üniversite size öğrenmeyi ve
öğreneceğiniz bilgiyi bulmayı öğretiyor.’’ diyor. Daha fazlasını değil, tabi
eğer akademik düşünmüyorsanız. Çabuk
okumayı ve taramayı öğrenmek en çok işinize yaracaklardandır. Bunun yanında
mesleki hayatta Türklerin Almanlar kadar disiplinli olmasalar da pratikliklik
ve çabuk öğrenme ile farkı kapattığı görüşünde. Dahası inisiyatif vermeyi bilen
insanlar olduğumuzu ve inisiyatif vermeninse en iyi gelişim metodlarından
olduğundan bahsetti.
Kendi alanı olan beyaz eşya sektörüne ve pazarındaki
rekabetin ilk nasıl Arçelikle başladığı, bayilik süreçlerinin ve aslında
bayiliklerin ne kadar önemli olduğunu, krizleri bayileri ile nasıl
atlattıklarını anlattı. Bayilikleri olan şirketlerin onları koruması
gerektiğinden ve şirket başka bir firmanın fiyat kırmasına izin verirse ilerde
onlara nasıl bağımlı olunacağından örnekler verdi. “Siz siz olun ürününüzü eşit
ücretlerle satışa sunun.”
Dünya pazarına baktığımız zaman, işçi gücü ve ucuz
maliyetin Hindistan sonra Çin ve sıra da Afrika’ya doğru bir yer değiştirme
durumunun olduğundan bahsetti. Türkiye bu durumda çok şanslı bir pozisyonda
çünkü ‘‘Afrika bizim arka bahçemiz.’’ Jeopolitik konumumuz ve insanlarımızın
işi halledebilme yöntemleri konusunda başarılı olduğunu aktardı. Ayrıca Ronald
Grunberg’e göre, krizler ve
sarsıntılı durumlar Türkiye’de iş yapanlara deneyim kazandırdı, artık
Türkiye’de insanlar paniklememeyi, pozisyonlarda dengede kalmayi öğrendi. Bu da
iş hayatında çok önemli bir yetenek.
60 yaşında emekli olacağını bir konuşmasında
söylemesine rağmen; Ronald Grunberg şu anda hala işinin başında ve ekibiyle,
bayileriyle güzel ilişkilerine devam etmekte. Yelkenle dünya turu hayalini de
en kısa zamanda gerçekleştirmesi ve sonrasında o deneyimleri tekrar bizlerle
aktarması çok isteriz. Bizimle paylaştığı düşünceleri, anıları ve hayalleri
için Ronald
Grunberg’e çok teşekkür ederiz. Ayrıca
görüşmeyi ayarladığı için Ömer Öner’e de teşekkürler.
-----
Geçen sene
YGA zirvesinde kendisini dinleme şansım olmuştu, orada da hap gibi küçük küçük paylaştığı
bazı tavsiyeleri herkes duysun istediğimden buraya da yazıyorum. (Görüşmede
bunları kendisine okuduğumda da hepsinin doğru olduğu teyitini bir kez daha
aldık :) )
* Tek adamlılığa soyunma
* Çok yüksek beklentiler yaratmayın.
Gerçekleşebileceğiniz şeyleri paylaşın. ( neden yüksekleri hayal etmeyelim diye
sorduğumuzda, ‘‘Önce bulunduğunuz işin hakkını vererek yapın. Yüksekleri hayal
ederek konumunuzu boşlamayın. Sonraki adıma geldiğinizde onu daha fazla
düşünebilirsiniz.’’ Dedi.)
* Kabahatleri başkalarına yüklemeyin. Yüklerseniz
size lider gözüyle bakmazlar.
* Liderseniz başkalarının hazır olmasını beklemeyin.
Yoksa çok beklersiniz.
* Öfkenize yenik düşmeyin.
* Etrafınıza hiyerarşi duvarları örmeyin. Duvar
örerseniz gerçekleri hiç göremezsiniz.
* Öz eleştiriye sırtınızı dönmeyin.
* Açık, adil, dürüst olun. Kendinize ve
karşınızdakine.
* Kimseyi kayırmayın. İnsanları sadece başarılarıyla
değerlendirin yoksa iyi bir lider olamazsınız.
* Kendiniz için aklınızı, başkaları için
duyularınızı kullanın.
* Pozitif olun.
Yapamayacağınızı söyleyenleri değil, nasıl yapabileceğinizi söyleyenleri
dinleyin.
* Gözlerinizi açık tutun. Dünyada, piyasada,
memlekette.. neler oluyor bilin.
*Yanınızdakileri taktir edin.
* Sorumlu olun ve yanınızdakilere sorumluluk verin.
* Düşmanlarınızla uzlaşın.
* Gezegeninizi unutmayın.
*Hep ileriye bakın, geriye bakmayın. Geçmiş
geçmiştir.
*** Bunu da bu son görüşmemizde ben listeye koydum:
‘‘ ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKMAZSANIZ SOKANLARDAN HESAP SORMANIZ ÇOK ZOR OLUR. ’’
Sera Giz Özel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder