Tea Talks With
CEOS kulübü olarak 2 Nisan gününü çok değerli bir markanın başındaki yine son
derece değerli bir isimle, Mehmet Altınok ile geçirdik.Mehmet
Altınok, ODTÜ makine mühendisliğinden bitirdikten sonra MBA yapmaya karar
vererek kendini yönetim alanında yetkinleştirmiş, 1989’dan beri de Unilever
bünyesinde farklı ülkeler de dahil olmak üzere pek çok önemli pozisyonda emek
vermiş bir isim.Kendisi 2013 yılında şirketin Türkiye CEO’su olarak iş başına
geçti, bizler de onun engin deneyimlerinden faydalanmak için kendisini ziyaret
ettik.
Mehmet Bey bizi
son derece sıcak karşıladı, bizlere kısaca geçtiği yolları anlatıp sonra da sorularımıza
cevap verdi.Kendini iyi tanımanın ve farklı sektörlerde iş yapmanın öneminin
altını çizen Altınok, stajları sonucunda makine mühendsiliğini birfiil yapmayı
kendisine uygun görmeyerek yönetim alanına yönelmiş olmasını bu duruma örnek
gösterdi.
Kendisinin
şimdiye dek Unilever bünyesinde pek çok farklı ülkede ve özellikle
Çin’de geçirdiği iş hayatı bizlerin de sorularının odağını oluşturdu.Altınok, Çin
deneyiminin onun en büyük tecrübelerinden biri olduğunu, geleceğin en
büyük ekonomoilerini oluşturacak uzakdoğu ülkelerinin, bilhassa Çin Japonya ve
Amerika’nın da coğrafi ilişkilerinden ötürü en öne çıkacak aktörler
olacağından, Avrupa merkezli dünyanın yavaş yavaş merkezini buraya taşıyacağından
ve bu yüzden Çin pazarının tanınmasının çok ama çok kritik bir nokta olduğundan
söz etti.
Mehmet Bey bizlere
iş dünyasında bireysel ilişkilerin de ne kadar önemli olduğunu
anlattı.Yükselmek veya Unilever’de iş sahibi olmanın püf noktalarını
sorduğumuzda takım işi yürütmenin, global düşünmenin ve problem çözmeye açık olmanın
önemi üzerinde durdu.Aslında zorlukların sanıldığı kadar büyük olmadığını, çok
çalışmanın aslında zamanı verimli kullanamamaktan ileri geldiğini
anlattı.Kendisi iş hayatında dışarıdaki karakterinden farklı davranmıyor
olduğunu ve bunun liderin güvenilirliği için elzem olduğunu söyledi.
Liderlik adına ona
son birkaç tüyo sorduğumuzda her şeyden önce bir işi yapmanın ikinci bir
boyutunun da nasıl yapmak olduğunun altını çizdi.Yalnızca yüksek verim veya kâr
elde etmek değil bunu nasıl bir motivasyonla sürdürdüğünün
önemli olduğunu anlatan Altınok, liderin yaptığı işi doğru yapması gerektiği
gibi yapış şeklinin de son derece önemli ve titizce hazırlanması gerektiğini
vurguladı.Öte yandan topluma bir şeyler verebilen bir lider olmanın gerektiğinden
bahsetti, bu noktada Unilever’in sürdürülebilirlik
çalışmalarından ve büyüyen Afrika’dan bahsederek gelişime ve
geliştirmeye açık bir liderin daima işini doğru yapabilmek için güç bulacağını
söyledi.
Veda etmeden önce
bizlere son tavsiyesi de bir dil öğrenmemizi ama onu da mükemmel öğrenmemizi
önerdi.Mehmet Bey sorularımızı içtenlikle yanıtladıkça biz de bir aile
büyüğümüzden öneri alır gibi daha da fazlasını sormak istedik ancak ne yazık ki
vaktimiz kısıtlıydı.Mehmet Bey bizi aynı samimiyet ve iyi dileklerle yolcu
etti, kendisine başarılar dileyerek ve aynı başarıyı kendimiz için de hayal
ederek dönüş yolunu tuttuk.
Bengüsu Özcan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder