24 Nisan 2014 Perşembe

Unilever Türkiye CEOsu Mehmet Altınok Görüşmemizden Notlar

    Tea Talks With CEOS kulübü olarak 2 Nisan gününü çok değerli bir markanın başındaki yine son derece değerli bir isimle, Mehmet Altınok ile geçirdik.Mehmet Altınok, ODTÜ makine mühendisliğinden bitirdikten sonra MBA yapmaya karar vererek kendini yönetim alanında yetkinleştirmiş, 1989’dan beri de Unilever bünyesinde farklı ülkeler de dahil olmak üzere pek çok önemli pozisyonda emek vermiş bir isim.Kendisi 2013 yılında şirketin Türkiye CEO’su olarak iş başına geçti, bizler de onun engin deneyimlerinden faydalanmak için kendisini ziyaret ettik.


    Mehmet Bey bizi son derece sıcak karşıladı, bizlere kısaca geçtiği yolları anlatıp sonra da sorularımıza cevap verdi.Kendini iyi tanımanın ve farklı sektörlerde iş yapmanın öneminin altını çizen Altınok, stajları sonucunda makine mühendsiliğini birfiil yapmayı kendisine uygun görmeyerek yönetim alanına yönelmiş olmasını bu duruma örnek gösterdi.

    Kendisinin  şimdiye dek Unilever bünyesinde pek çok farklı ülkede ve özellikle Çin’de geçirdiği iş hayatı bizlerin de sorularının odağını oluşturdu.Altınok, Çin deneyiminin onun en büyük tecrübelerinden biri olduğunu, geleceğin en büyük ekonomoilerini oluşturacak uzakdoğu ülkelerinin, bilhassa Çin Japonya ve Amerika’nın da coğrafi ilişkilerinden ötürü en öne çıkacak aktörler olacağından, Avrupa merkezli dünyanın yavaş yavaş merkezini buraya taşıyacağından ve bu yüzden Çin pazarının tanınmasının çok ama çok kritik bir nokta olduğundan söz etti.

    Mehmet Bey bizlere iş dünyasında bireysel ilişkilerin de ne kadar önemli olduğunu anlattı.Yükselmek veya Unilever’de iş sahibi olmanın püf noktalarını sorduğumuzda takım işi yürütmenin, global düşünmenin ve problem çözmeye açık olmanın önemi üzerinde durdu.Aslında zorlukların sanıldığı kadar büyük olmadığını, çok çalışmanın aslında zamanı verimli kullanamamaktan ileri geldiğini anlattı.Kendisi iş hayatında dışarıdaki karakterinden farklı davranmıyor olduğunu ve bunun liderin güvenilirliği için elzem olduğunu söyledi.

    Liderlik adına ona son birkaç tüyo sorduğumuzda her şeyden önce bir işi yapmanın ikinci bir boyutunun da nasıl yapmak olduğunun altını çizdi.Yalnızca yüksek verim veya kâr elde etmek değil bunu nasıl bir motivasyonla sürdürdüğünün önemli olduğunu anlatan Altınok, liderin yaptığı işi doğru yapması gerektiği gibi yapış şeklinin de son derece önemli ve titizce hazırlanması gerektiğini vurguladı.Öte yandan topluma bir şeyler verebilen bir lider olmanın gerektiğinden bahsetti, bu noktada Unilever’in sürdürülebilirlik çalışmalarından ve büyüyen Afrika’dan bahsederek gelişime ve geliştirmeye açık bir liderin daima işini doğru yapabilmek için güç bulacağını söyledi.


    Veda etmeden önce bizlere son tavsiyesi de bir dil öğrenmemizi ama onu da mükemmel öğrenmemizi önerdi.Mehmet Bey sorularımızı içtenlikle yanıtladıkça biz de bir aile büyüğümüzden öneri alır gibi daha da fazlasını sormak istedik ancak ne yazık ki vaktimiz kısıtlıydı.Mehmet Bey bizi aynı samimiyet ve iyi dileklerle yolcu etti, kendisine başarılar dileyerek ve aynı başarıyı kendimiz için de hayal ederek dönüş yolunu tuttuk.

Bengüsu Özcan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder