5 Mart 2014 Çarşamba

Unutulmaz bir gezi: Adana


Ceolarla çay sohbetleri Adana,  kulüp bünyesindeki herbir kimsenin midesinin hayalini kurduğu bir etkinlikti. 2011 yılında kulübe girmiş olan bir üye olarak ilk atıldığım İstanbul dışı gezi olması da  bu durumun önemini belirtiyor. Kendi sınırlarını gerek markalaşarak gerekse yurt dışı görüşmeleriyle aşan bir kulüp olarak Türkiye de topraklarının bereketli, üretimin bir zamanlar merkezi olan oryantalist California olarak tabir etttiğimiz her yanı palmiyelerle dolu olan Adana'ya gitmeye karar verdik.  New York görüşmesinin çaysız geçen sohbetleri ve soğuk havasının ardından Adananın sıcak ve leziz tatları herkese iyi geldi.

Kaldığımız otelin konforu, güzelliği ve insanlarının sıcak kanlılığı ile Adananın ilk hoşgeldin deyişi ve ardından Adanaya ayak basar basmaz kebapçıya gidişimiz ise paha biçilemezdi. Adanalı arkadaşlarımız sağolsun en güzel yerlerde yemekler yedik, en güzel yerde kaldık ve yine en güzel yerleri gezdik. Bulunduğumuz 4-5 gün içerisinde neredeyse Adanada gezilmedik yer, yenilmedik kebap bırakmadık. Adanaya varmadan önce gezinin sıradan görüşmeler serisi olarak görüyordum ancak "Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım" özlü sözünü  yaşayan örnekleri olunca Adana gezisi " tadından yenmedi." Tabiiki tüm gezilerde olduğu gibi insanların burada da gitmek görmek istediği yerler vardı ama tek farkı buradakiler "Ciğerci Bedo" ," Kazım Büfe" gibi yerlerdi. Taş köprüye gitmektense Taş Köprünün karşısındaki börekçide kahvaltı yapmaktı.  

Adana görüşmelerinin en güzel yanı birbirinden farklı sektör gördük aynı sektörler arasında ise çalışma farklarını ayırt edebildik. Örneğin bilindiği üzere Adana tarıma elverişli bir şehir olarak barındırdığı meyve ve sebze şirketlerinin işleme ve üretim farklılıklarını açıkca görebildik.  16 kişi olarak ayak bastığımız şehirde, 7 çok verimli görüşme gerçekleştirdik. Özellikle Groseri görüşmesi kulübün tarihine yazılmış en önemli görüşmelerden biri olarak geçti. Tek üzücü olan olay ise Sasa görüşmesinin iptaliydi. Ancak bizde yarattığı  acıyı da sıkma yiyerek dindirmeye çalıştık. Yalex ve Groseri görüşmelerinde bizi masada adana kebabı veya lahmacunlarla  karşılamaları diğer şirketlerin ise taze meyveler yiyerek sohbet etmeleri Adana insanının misafirperverliğini ziyadesiyle yaşattı.  


Adana gezisi sizin de gördüğünüz gibi çok eğlenceli ve keyifli geçti. Bir çok kişinin kendi özel hayatında değişiklikler yarattığına eminim. Aramızda aslen Adanalı olup Adanaya hiç gelmeyen arkadaşımız topraklarına yatırım yapmayı düşünürken. Bendeniz içindeki Adanalıyı keşfedip, mezarımı bir kebapçının altına yapılmasını vasiyet olarak bıraktım. Bireysel olarak kişi veya kulübe nasıl ve neler kattığını herkesin adına söyleyemem belki ama en az 2 kilo kattığı kesin.

  
Gizem Dirlik

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder