“Trafikte; aylardan Ağustos, günlerden Cumartesi,
saatlerden de 17.00-19.00 arasına dikkat! Çünkü Türkiye'de en çok trafik kazası
bu zamanlarda oluyor.”
(Ray Sigorta A.Ş. Facebook sayfasından alınmıştır.)
12
Mart 2014 Çarşamba günü saat 15.00’te değerli kulüp arkadaşlarım Yalım
Demirkesen, Sevde Türker, Melis Su İnciroğlu ve Eynar Haji’nin katılımıyla 5
kişilik bir grup halinde Ray Sigorta A.Ş. CEO’su Levent Şişmanoğlu’yla görüştük.
Keyifli ve bir o kadar da sıcak bir çay sohbeti gerçekleştirdik. Normalde masa
düzeninde gerçekleştirdiğimiz toplantılarımızdan farklı olarak, Levent Bey’in
ofisindeki koltuklarda toplantımızı yaptık.
Kulübümüz
her dönem birçok toplantı düzenliyor, onlarca CEO ve mesleğinde lider isimlerle
başarılı görüşmeler düzenliyor. Sigortacılık alanında da pek bir görüşme
yapılmadığının farkındaydım. Bu sefer öncekilerden farklı bir sektördeki lider bir isimden yeni
cümleler duymak istiyordum ve Orta ve Doğu Avrupa’da faaliyet gösteren Vienna
Insurance Group’a bağlı olan Ray Sigorta A.Ş. ile iletişime geçtim. Bu görüşme,
kulübümde Yurtiçi Grubu’na geçtiğimden beri ayarladığım ilk görüşme olma
özelliğini taşıyordu. Ayrıca, ilk defa toplantı moderatörü olacaktım. Detaylıca
hazırlanmıştım. Üstelik, Levent Bey’i ilk kez görmeyecektim ama yine de tatlı
bir heyecan içerisendeydim. En başından beri; toplantı detaylarını görüştüğüm, kulübümüzü
tanıttığım ve görüşmeyi ayarlamamda büyük desteği olan Ray Sigorta A.Ş. Kurumsal
İletişim Grup Lideri Selda Çamlıbel Özkoyuncu bizi karşıladı.
Levent
Bey kulübümüzün varlığından ve yapmakta olduğumuz verimli faaliyetlerden
haberdardı ama ben yine de genel hatlarıyla kulübümüzü tanıtarak görüşmeyi açtım.
New York’a düzenlediğimiz geziden de haberi vardı ve orada kazandığımız
deneyimlerden bahsetmemizi rica etti. Tesadüfen Yalım, Sevde ve ben New York’a
giden grup üyelerinden bazılarıydık. Orada yaşadığımız güzel anıları ve
toplantılardan bazı noktaları aktardık kendilerine. Böylece samimi bir
başlangıç yapmış olduk. Öncelikle, Levent Bey eğitim hayatından kesitlerle
profesyonel yaşam öncesi elde ettiği deneyimlerini bizlerle paylaştı.
Ardından
sohbetimiz sigortacılık sektörüne kaydı. Sigortacılığın temelinde “risk
yönetimi”, özellikle de ‘hesaplanmış risk alma’nın (calculated risk taking)
olduğundan bahsetti. Bu meslekte başarılı olmanın anahtarının ise iyi derecede
“istatistik” ve “olasılık” hesapları bilmekten geçtiğinin altını çizdi.
Kendisinin ODTÜ Ekonomi mezunu olduğunu araştırmalarımız sonucu biliyorduk. Muhasebe
hesabının taşıdığı önemi de anlattı.
Şirket
yapısını ve çalışanları anlatırken değişik bir noktaya parmak bastı Levent Bey.
“Çalışanlarımız teknolojiye son derece hakimler”, dedi. Bunun kökeninde elde
edilen ‘data’yı (veri) yorumlamanın önemi olduğunu söyledi. “Yazılımdaki
yanlışı anında görebilecek kişilere ihtiyaç var, bu yüzden bilgisayar
mühendisliği kökenli elemanlar tercih ediyoruz”, dedi. Şirket yapısında
hedeflenen önemli nokta olarak da, üsttündeki yönetici olmadığında ilerleyebilecek,
tökezlemeyecek özellikte çalışanların gerekliliğini vurguladı. “Orta kademedeki
çalışanlarçok nitelikli olmalı ve üst yönetici, muhtaç olunmayan kişi olarak
konumlandırılmalıdır.” dedi.
Levent
Bey bazı anekdotlar da paylaştı bizlerle. Bunlardan bir tanesinde; yaklaşık %1,7
pazar payı sahibi olmalarına rağmen, Ray Sigorta A.Ş. olarak sektörde söz hakkı
olan bir şirket olduklarını aktardı. Bunun temelinde, yapılan başarılı
girişimlerin ve etkin yönetim yapısının olduğu görülmekte.
Sohbetimizde
özellikle ürün grupları içerisinde yer alan oto sigortalarından sözettik.
Levent Bey, fiyatlamayla ve alınan risklerle ilgili “100 arabanın 32’si
hasarlanacak diye yola çıkıyoruz.”, demişti. Deprem sigortalarıyla ilgili de,
eğer bir ‘katastrofi’ (felaket) olma durumunda “binaların %60’ı yıkılırsa”
ihtimalinden yola çıkılarak hesaplandığını söyledi. Bu sözleri ilgi çekiciydi,
çünkü böyle verileri ilk kez duyuyorduk.
Levent
Bey, içinde bulunduğu sigortacılık sektöründen de ‘tüyolar’ vermeyi ihmal
etmedi bizlere. Bunlardan bazıları:
- Kriz zamanında fazla poliçe düzenlenme
çabasında olunmamalıdır.
- Yeterli güvenlik payı
(security margin) koyulmalıdır, her zaman!
- Fiyatlandırma (pricing) çok
önemlidir.
- Ek olarak sigortacılığın
dünyanın hiçbir yerinde kar marjı yüksek bir iş olmadığını yüzde 2’lik kar
marjlarıyla iş yapıldığını söyledi.
Reasürans
ve sigorta şirketleri arasındaki ilişkiyle ilgili bir soru yönelttim Levent
Bey’e. Bizi bu konuda aydınlattı. Reasürans şirketleri, sigorta şirketlerinin mali kapasitelerinin üzerindeki risklere
teminat vermeleri için varmış. Reasürörlere aktarılan bu riskler, dünyanın dört
bir yanındaki reasürans yapan şirketlere dağıtılırmış. Bu sistemle, büyük
risklerin etkileri bölünmüş ve uluslararası mali piyasalara dağılarak
karşılanabilir hale gelmiş olurmuş.
Liderlikle
ilgili de mesajlar vermesini arzu etmekteydik. Bunun üzerine, liderin
karşısındaki herkese karşı ‘direkt olması’nın gerektiğini söyledi. Dolayısıyla,
söylenmek istenenin başka bir anlama gelmesi önlenmiş olur. En önemlisi de liderliğin
‘öngörülebilir bir insan olmak’tan geçtiğini vurguladı. “Bir gününüz bir
gününüze uymalıdır.” dedi.
Levent
Bey’in bize verdiği en güzel mesajlardan biri de “Sevmediğiniz işi yapmayın!”
oldu ve son olarak da karşıdaki insana eksik bir yönünü söylerken doğru bir dil
ile söylemek gerektiğini vurguladı.
Toplantı
süremiz olan iki saatin nasıl geçtiğini anlayamadık fakat bitirmek zorunda
kaldık. Yoksa bu samimi sohbetin saatlerce devam edeceğine hiç şüphemiz yoktu.
Bu görüşmeden her birimizin bir şeyler kazandığına eminim. Her toplantıda
duyulanlardan farklı şeyler de fısıldadı kulağımıza Levent Bey. Ray Sigorta’nın
Sarıyer’deki deniz kıyısındaki genel müdürlüğünden ayrılma vaktimiz gelmişti.
New
York gezimize yaptıkları kısmi sponsorluk desteğinden ötürü Ray Sigorta A.Ş.’ye
ve Levent Şişmanoğlu’na kulübüm adına tekrardan teşekkür ederim.
Deha ÇUN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder